Sitem

Lastik bir topum gibi, yere çarptı dostlarım

Yine en son yerimden yükseğe çıkacağım.

Unutan, küçümseyen, kıskananla gelerek

‘Dosttuk biz.’ diyecekler, dolacak solum, sağım.


Üzmeyin yeter artık, kırılmadık nerem var?

Bedenimin dikliği yanıltmasın kimseyi

Kendimi arasına sakladığım kitaplar,

Dediler: ‘Hiçbir âlim, çözmez bu bilmeceyi.’


Bileceğim o anda; ‘Dost nedir, dostluk nedir,

Öğretmiştiniz bana(?) önceden.’diyeceğim

Her lütfun kaynağını anarak Yusuf gibi,

‘Başa kakma yok.’deyip soframı sereceğim.


Bugün yorgunum biraz, kendime ağır geldim

Gitmeliyim kendimden kaçacağım bir yere

Yolu bitirmek için koşturup çırpınışım

Nafile; ta ezelde, bir söz verdik bir kere.