Beyaz Bayrak

Sevmedim hiç kişiliksiz renkleri
Kökünü boğan dalları sevmedim,
Yaşamak için kimsenin önünde eğilmedim.
Cehennemin ateşinde, yansın ciğerimi yakan
Bir can borcum var Allah’a, onu da verir geçerim.

Yanlışlardan yanlışa savrulan şaşkın için
Kölelikten kulluğa yükselmek mümkün müdür
İyi değil mi susmak, yanlış onaylamaktan
Neden ben bir yalana taraftar olmalıyım,
Bir tek kişiyken bile haklı olduktan sonra.

Kaç kişi gerçeğinle seni görebiliyor
Farkında mısın senden sakladığım yanımın
Neden hiç parlamıyor aklananların alnı
Bir yalan kutsanırken, saklanır kutsalımız
Hatmi neden yapılmaz, evrensel safsatanın

Her şeyden çok yıpranmış bir rüya tabirinde
‘Müjde’ diyor gördüğüm bütün rüyalarıma
‘Çocuklarla çocuklaş.’ demem senin içindir
Masal, rüya ve gerçek kuşatsın her yanını
Görmesin seni varsın, yalnız kendine iyi.

Kuklaya hayran gözler, kuklacıyı göremez
Bilmedik kim bu kirli oyunun kurucusu
Kaldır peçeni artık görünsün çirkin yüzün
Beni kırka ayıran; piyonu, cetveli çek
Benim sınırlarımı kara sevdam belirler

Adını esatirler kuşatmış kahramanı
Sor bir kere eşleri, evlatları ne diyor
Boyunduruk takarak ölü gömer diriyi
Saçlarını siyaha boyayan bu adamlar
Çıkarır mı zihninden deli gömleklerini

Bir sevda bürünürse bir gün ete, kemiğe
Yıllar elinden tutar, yaşlanır, ölür, çürür
Hatırı çok yerlerin, sözü geçmez yerlerde
Kim neye kurban olmuş, kalkınca onu görür
Eski hüsnü zanları, göremezsin sözlerde

Sevdaları enenmiş kişinin binlercesi
Bizim tek sayhamızı seslendirebilir mi?
‘İsyanını, öfkeni ve meydan okumanı
Duymamış, anlamamış olmamız mümkün’ diyen
Bilir zulme elimde, beyaz bayrak açılmaz.