Naz Makamı

Uzun bir yola çıktım, gidip de dönmemek var
Ne olur benimle gel, dedim de ‘Gelmem’ dedi.

Gözünü kaçırmadan bir kez yüzüme bakıp
Gülmenin bahası ne, dedim de ‘Bilmem’ dedi.

İstersen sat pazarda, kabul hadi kölenim
Uğruna tek gülüşün, dedim de ‘Gülmem’ dedi.

Kurban olayım sana, durma n’olur el gibi
Biz kez bak, canımı al, dedim de ‘Almam’ dedi.

Biraz da aşktan söz et, gözlerin kararmadan
Gitme daha çok erken, dedim de ‘Kalmam’ dedi.

Çaresiz kalıp eğer kendimde kaybolursam
Beni gönlünde ara, dedim de ‘Bulmam’ dedi.

Kendimi doğru yola, düşürüp götürürken
Aklımı çeliyorsun, dedim de ‘Çelmem’ dedi.

Gündüzün hayalimde, geceleri düşümde
Uykumu bölüyorsun, dedim de ‘Bölmem’ dedi.

Nazın da güzel ama yeter, yoksa koparır
Hoyrat eller, solarsın, dedim de ‘Solmam’ dedi.

Hazineleri senin, şu gönül iklimimin
Soyup günaha girme, dedim de ‘Çalmam’ dedi.

Yecüc-Mecüc soylusun, Zülkarneyn’in yaptığı
Çelik setimi deldin, dedim de ‘Delmem’ dedi.

Çarpar seni de bahar, vurgun yersin habersiz
Bir aşk için ölürsün, dedim de ‘Ölmem’ dedi.

Adını zikrederek aldığım en sonuncu
Nefeste yanımda ol, dedim de ‘Olmam’ dedi.

Ben ölürsem kabrimin toprağına kapanıp
Saçlarını yolarsın, dedim de ‘Yolmam’ dedi.

Ayrılma, Yunus gibi kura çekip atsalar
Dal arkamdan denize, dedim de ‘Dalmam’ dedi.

Gel, demen ne de zormuş, yeter artık bunca naz
Git, diyorsan gideyim, dedim de ‘Salmam’ dedi.

Kolay değil benimle yaşamak koca ömrü
Mücadele gerekir, dedim de ‘Yılmam’ dedi.

Seneler geçip gitse sevdamızın üstünden
Silinir mi gönlünden, dedim de ‘Silmem’ dedi.