HASRET

Yorgun gözlerimi bir kez kaldırdım

Erittin narında bakışlarımı

Bir yanım savruldu göklere doğru

Gömdüm bir mezara diğer yarımı

 

Avcumda ateşle ummana daldım

Yandı da ciğerim bir sayha saldım

Her şeyi vererek hiçliği aldım

Hesap edemedim kisb ü kârımı

 

Umuda sarıldım, yeisi vurdum

Suların, sellerin yolunda durdum

Yağmurun düştüğü her göle sordum

Burda mı kaybettin sunalarımı

 

Akıttın müjdenin pınarlarını

Eğdin bakışının çınarlarını

Dolandım ufkunun kenarlarını

 Kaşı hilâl, alnı kamer yarımı

 

Gönlüm makamındır ömür sürdüğün

İlâhî fermandır onda gördüğün

Tam kırk gün kırk gece, başladı düğün

Yaktım ellerime kınalarımı

 

Günün batışını seher bellerim

Rahman’a açılır mahcup ellerim

Kolum yorgun düşse sussa dillerim

Yorulmam etmekten dualarımı

 

Bekle Ayten Hanım, bitmedi sözüm

Uzuyor geceler, kapanmaz gözüm

‘İmdat!’ çığlığına, kalmadı yüzüm

Bir Hızır doğrultsun, duvarlarımı…