EY ZAMANDAN EN GÜZEL!

Ayten DURMUŞ

Neden hiç yorulmuyor boğazını sıkan el

Neden hiç kesilmiyor hep kuzeyden esen yel

Şimdi beni bırakıp ey zamandan en güzel

Hiç ardına bakmadan geçeceksin öyle mi? 

 

Anılar belleğinde yürürken bin bir nazla

Mutluluğu tam ister gönlün yetinmez azla

Yalnızca vardan değil seni canından fazla

Sevenlerle arayı açacaksın öyle mi?

 

Yetmez mi senelerdir geçtiğin ateş nehri 

Sefahat çukurunda gördün çıldıran şehri

Bengisuyun yerine beynini yakan zehri

Son damlasına kadar içeceksin öyle mi?

 

Gönül otağlarında özlemle beklenirken 

Hani bir düşün vardı sarp dağları geçerken 

Umut ufuklarında kutsal sermaye senken 

Hovarda varis gibi saçacaksın öyle mi?

 

Pusulasız koyunca düşüncenin derini

Sırtlandın el âlemin anlamsız kederini

Bir ömürdür ektiğim umut çiçeklerini 

Pazarda satmak için biçeceksin öyle mi?

 

Kulağını tıkayıp el âlemin yuh’una

Destek olman gerekti son geminin Nuh’una

Sense yer aradığın tufandaki ruhuna

Barınak diye dağı seçeceksin öyle mi?

 

Tutsaklık zindanları seni göklere salsın

Yüce gönül dağında yüksek uçan kartalsın

Zulmü küfürle sunan ne varsa ‘Yeter! Kalsın!’

Demek varken kendinden kaçacaksın öyle mi?

 

Yeter, menzilden geri koyduğu aksakların 

Düş gördüm, sen dönmüştün, hazırdı adakların

Şöyle yorup sordular: Sevinçten ayakların 

Yerden kesilip göğe uçacaksın öyle mi?

 

Kanat senin gök senin uçacaksın öyle mi?