DERMAN GÖNÜLDEN GELİR

Ayten DURMUŞ

Bulduğu her gerçeğin ardı sıra sürünen

Bu ışık huzmeleri sararmış tülden gelir.

Hangi doktor ne yapsın, sessizliğe bürünen 

Ruhuma ferman dilden, derman gönülden gelir.

 

Hanı yağma var diye, koşmuş zenginlik uman

Neden gitmedi bilmem başımı saran duman

Bu ağıt, bu haykırış, bu gözyaşı, bu isyan

Bildim gönlüne diken batmış bülbülden gelir.

 

Hesabımı tez gören, toplar defteri dürer

Ya dağa ya çöle der, beni yurdumdan sürer

Yaprağını dökerken anılar birer birer

Benim ilkbaharıma selam eylülden gelir.

 

Kuşatır her anımı umudun nurdan ağı

Ruhumun kalıbında pişirirken toprağı

Gönül dağımda yanan bu ateşin kaynağı

Közünü ciğerimde saklayan külden gelir.

 

Kar-yağmur söndürmedi yaktığım bu ateşi

Nerde yalnız gönlümün, sessiz ruhumun eşi

Bin duayla doğarken ömrümün tek güneşi

Her renk çiçek verecek, soyu sümbülden gelir.

 

Ufuklar ötesine bitmez bir özlem varken

Umudum neden bitsin daha canım yaşarken

Dalgalanan bir ışık evreni kucaklarken

Baş döndüren bu koku, bir kızıl gülden gelir.

 

Yeni kapılar açtı aldığım her bir soluk

Bengisuyu akıttı suyu kesilmiş oluk

Anladım içerime sığmayan bu mutluluk

Yüreğime sunulan peşin ödülden gelir.

 

Dedim: Bırak korkuyu, elini koynuna sok

Hiç şaşırmaz yönünü, göklerin attığı ok

Sanma ki kolay oldu, sanma ki bedeli yok

Başarı, çok sabırdan, çok tahammülden gelir.

 

Uzun yolda yürümek gelmez ki aceleye

Adağımı sormuşsun, canım vardı hediye

Hala merakta isen çarem nerede diye:     

Ruhuma ferman dilden, derman gönülden gelir.

 

Ruhuma ferman dilden, derman gönülden gelir. 

Derman gönülden gelir.