Yorgun gözlerimi bir kez kaldırdım
Erittin narında bakışlarımı
Bir yanım savruldu göklere doğru
Gömdüm bir mezara diğer yarımı
Avcumda ateşle ummana daldım
Yandı da ciğerim bir sayha saldım
Her şeyi vererek hiçliği aldım
Hesap edemedim kisb ü kârımı
Umuda sarıldım, yeisi vurdum
Suların, sellerin yolunda durdum
Yağmurun düştüğü her göle sordum
Burda mı kaybettin sunalarımı
Akıttın müjdenin pınarlarını
Eğdin bakışının çınarlarını
Dolandım ufkunun kenarlarını
Kaşı hilâl, alnı kamer yarımı
Gönlüm makamındır ömür sürdüğün
İlâhî fermandır onda gördüğün
Tam kırk gün kırk gece, başladı düğün
Yaktım ellerime kınalarımı
Günün batışını seher bellerim
Rahman’a açılır mahcup ellerim
Kolum yorgun düşse sussa dillerim
Yorulmam etmekten dualarımı
Bekle Ayten Hanım, bitmedi sözüm
Uzuyor geceler, kapanmaz gözüm
‘İmdat!’ çığlığına, kalmadı yüzüm
Bir Hızır doğrultsun, duvarlarımı…