Zannetme el için yazıp çizdiğim
Yumruğum altında nefsi ezdiğim
İnci, mercan, yakut gibi dizdiğim
Sözlerimi ben hep kendime dedim.
Zor günde dermansız dizin direği
Susuz kalmış gibi yanmış yüreği
Çıldıran zihnimi teskin gereği
Sözlerimi ben hep kendime dedim.
Bazen yerde bazen gökte dolaşan
Misk ü amber gibi aşktır yol aşan
Kulaklardan önce kalbe ulaşan
Sözlerimi ben hep kendime dedim.
Karanlık yağarken inceden ince
‘Ab-ı hayat geldi, için!’ deyince
Ayten dahi beni dinlemeyince
Sözlerimi ben hep kendime dedim.