Oğuldan Anneye Mektup

(Ayten DURMUŞ, Özgürlük Mesnevisi)
Hâl diliyle yazmışsın, incitmeden açarak
Yolladığın mektubu okudum ağlayarak.

Demişsin: “Anneciğim ve sebebi hayatım
Güzellik ve doğruluk aramak tüm sanatım

Çıktıkça uğruyorum düşünce pazarına
Katırın tekmesine, kötünün azarına

Sevgimi bozdurarak gönlümü harcayanlar
Nasıl insan sayılır akreplere uyanlar

Beynimde tükenmiyor kurtla kuzunun dansı
‘Yar’ gösterdi ‘yâr’ dedi, kim anlar bu nüansı

Mutlak eşitlik zulüm, mutlak özgürlük isyan
Aptal ütopyalarla kaç senem oldu ziyan

Toz dumandı bilmedim, cani kim, kahraman kim
Nasıl iş her hastayı öldürüyor bu hekim

Yapıştı, ayrılmadı içimdeki bu kene
Ben nasıl dost demişim bileğimi bükene

İçtiğim tüm sulardan, anne, ciğerim yandı
İpekten kumaş gibi inancım parçalandı

Kapatır mı acaba bu yırtığı yamalık
Gönül karanlığıma düşer mi gerçek ışık

‘Beni kim işgal etti’ bu sorudan yoruldum
Kıvrandım günler boyu, pek az zaman duruldum

Göster beni öldüren dikeni soldurayım
Kiler elin ben neden içini doldurayım

Herkes duysun ben kendi aleyhimde şahidim
Çünkü boyun eğmezken köle değil şah idim

Ben neden bana uzak, ben bana yabancıyım?
Ben neden hep ellerin derdinin ilacıyım?

Acı gerçek koyunda öldüren vurgun yedim
Ömür sudan hızlıyken bilmem neden bekledim

Anladım künyem değil bileğimdeki zincir
Anladım has bahçeme dikilen ağaç incir

Düştüm azgın denize kırık bir tahta gibi
Anlat bu okyanusu görünmese de dibi

Bir devletin sırtını yasladığı milleti
Olmadan nasıl olur, bu kimin zihniyeti

Üç yüz yılı eledim, dostumuz olmuş hüzün
Hep başına vururlar sahibi yok öksüzün

Ölümünü Unutanın, Hayatı Heba Olur

İslami Hayat Dergisi (sayı 2013/17)

İnsanın, yanlışını fark ettikten sonra
onu düzelterek kendini bağışlaması,
kendisiyle barışık yaşamasını sağlar.

Sözler ahlâk haline gelmelidir:

Müslümanlar, ‘güzel ahlâk ve erdemin kemal noktası’ olan İslam’dan konuşmayı seviyor ve konuşuyorlar. Elbette bu, insan eğitiminin önemli bir parçasıdır. Sahabeye uygulanan eğitim yöntemi de buydu. Bu sebeple haftalık sohbetler, aylık istişareler, yıllık değerlendirmeler elbette önemlidir ve olmalıdır. Hatta insanlar bunları; kendileri, aileleri, toplumları, İslam milleti ve dünya adına da yapmalıdırlar.

Ancak iş artık öyle bir boyuta geldi ki konuşa konuşa sözleri de yoran insanlar ‘İşte hepsi bu.’demeye başladılar.

Bu hale gelmek sorunlu bir durumdur. Kadın ve erkek olarak tüm Müslümanların, konuşmayı dengeli bir noktada bırakıp asıl gayelerinin, konuşulan, önerilen, öğrenilen ne varsa ‘ahlâk’ haline getirmeleri yani yaşanmaları gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır.

Yaramıza neşteri kendimiz vurmak zorundayız:

Ülke ve İslam Dünyası olarak Müslümanların en önemli sorununun ‘Müslüman olmak’ yani ‘İslam’ı temsil etmek’ olduğu herkesin malumudur. Tabi ki bunun için Müslümanlar, öncelikle İslam’ın ne olduğunu doğru bir şekilde bilmek zorundadırlar.

Allah'tan Razı Olmak

 Kur'anî Hayat Dergisi (sayı 2013/29)

Duyduğun tek ses vardı, bu zıtlar koro­sunda
Işığın tek rengini arayan kör olmadan
‘Ezelî hakikati’, gönlünün kaosunda
Çok aradın, bul artık saçlarını yolmadan.

İnsanın, hayatı ve olayları doğru değerlen­direbilmesi için doğru ve dengeli bir ölçüler bütününe ihtiyacı vardır. Bu olmadığı zaman;

‘Bir’e ‘Bir’ diyemiyor, ‘Tek’i çift gören şaşı’ mısraında ifadesini bulduğu ve ‘… gözlerini ters çeviririz’ (Enam 6/110) ayetinde somut­laştırıldığı şekliyle; bakışın/görüşün açısı bo­zulmuşsa görülenin düzgün ve dengede ol­ması, doğru değerlendirme için kâfi değildir.

Bu yanlış, sıfır noktasındayken gideceği yönü milimlik bir sapmayla da olsa yanlış tespit eden kişinin o milimlik sapmasının, zaman içerisinde sıratı müstakimden kilometrelerce uzaklaşmasına sebep olur.

İnsanoğlu ‘Neden ben?’ ya da ‘Neden ben de­ğilim?’ sorusunu sormaya başladığı zaman, duracağı bir yer yoktur. Her durum, nesne ve istek için bu soruyu sorabilir. Fakat bu so­ruyu belirli bir şekilde sormak kişiyi ‘isyana ve şikâyetlere’ yöneltirken; diğer şekilde sor­mak ‘sabra, sekînete ve rızaya’ sevk eder.

Eğitim Üzerine Bazı Mülahazalar

İslami Hayat Dergisi (Sayı:15)

Devletin Değer Sistemi Tercihi:

Kendisini mevcut tezlere antitez olarak sunan görüşlerin hayat hakkı kısadır. Hak ve hakikat adına olması gereken, batıl hiçbir tezle uğraşmadan doğru tezi ortaya koymaktır. Çünkü doğrunun/hakikatin kaderinde illa ki üstün gelmek vardır. Ancak bu üstünlük ne silahlı ne bürokratik güçledir. Hakikat, gücünü, insanların gönüllerinde oluşturduğu itminandan alır.

Bizim coğrafyamız bu anlamda klasik değerlendirmelerle anlaşılabilecek bir coğrafya değildir. Devletin kendini, Batı kültür ve medeniyetinin kodlarına göre konumlaması, yaşanan tüm sorunların mihveridir. Bu sorunun aşılması, varlığın esası olan millete, devletin uyumu ile mümkündür. Devlet, tıpkı Gandi gibi: ‘Halkım gidiyor; önderleri olduğum için onları takip etmeliyim.’ diyerek milletinin takipçisi olmalıdır. Başka türlüsünde yalnızca çatışma, karmaşa, kaos olacak, başka da bir şey olmayacaktır. Devletin bu anlamda uzun yıllardır devam eden, milletin kültür kodlarıyla uyuşmayan yaklaşımları, milletin akidevî hayatını olduğu gibi, sosyal ve ailevî hayatını da derinden etkilemiştir.

Muhsin Olmak Vaktidir

İslami Hayat Dergisi (Sayı:13)

’Allah muhsinleri/işlerini güzel yapanları sever.’

(Bakara Sr: 195)

İnsanın en kolay yaptığı şey, ’bahane’ bulmak ve ’şikâyet’ etmektir. Bunlara sarılan kişi, biraz da ucu kendisine dokunan ’gerçek’lerden kaçmak ve rahatlamak ister. Tutalım ki kişi bunu yapabildi ve kısmî bir rahatlık hissetti. Bu durum, gerçeklerden, yaşananlardan neyi değiştirebilir? Hiçbir şeyi değiştiremeyeceği için, gerçeklerin hissettirdiği sızı, yer altında akan sular gibi gönlün en derin yerlerinde sızlar durur. Her insan, kimseye itiraf etmese de gönül gözünü kör etmediği sürece, kendi adına bu durumun farkındadır.

Herkesin en kolay yaptığı şeylerden birisi de zamanı ve gençleri suçlamak ve onlardan şikayetlenmektir. Bu durum yeni değil, asırlardır böyledir. Neden bilinmez, her nesil sonraki nesli biraz sorumsuz olmakla, ahlâkî anlamda biraz daha bozulmakla suçlar. Mesela Eski Mısır’a ait bir papirüs yazıtında: ’Zaman hızla değişiyor. Ahlâksızlık aldı başını yürüdü. Çocuklarımızın akıbetinden endişe ediyoruz; galiba ahir zamana kaldık.’ deniyor. Yani her kuşak, kendinden gelen neslin yaşayacağı dünya için endişeleniyor. Belki de bu durumu normal görmek gerekiyor. Ancak hatırlanması gereken şey, daha önceki neslin de bugün şikâyet edenlerden şikâyetçi olduğudur.

Popüler Kültür

Popüler: (Fr.)Halkça, halk tarafından benimsenen, halkın zevkine uygun.

Popülarite: Halk tarafından tutulma, sevilme.

Popülerlik: Popüler olma hali, halk tarafından tanınma

Popülist: Halkçı

Popülizm: Halkçılık

Kültür: (Fr.i).(1) Bir topluluğun bütün fertlerinin sahip olduğu, olayları, meseleleri, duyuş-düşünüş şekilleriyle tarih içinde meydana gelen fikir ve sanat verimleri ve değer hükümlerinin bütünü, irfan, hars(ar.çift sürme, ekin ekme, tarım). (2) Bilgi sahibi olan ve düşünen insanın, zevkini, eleştirme ve hüküm verme kabiliyetini geliştirmesi.(3) Bir konuda kazanılan sistemli ve geniş bilgi. (4) Beden ve ruhla ilgili kabiliyetleri geliştirme. (5) Ziraat, tarım. (6) Canlı maddelerin sun’i vasatta üretilmesi. (Kültür dili, genel kültür, kültürfizik, kültür bitkisi(mantarı)

Popüler kültür, yaygın kültür, televizyon kültürü, dizi kültürü, batı kültürü, halk kültürü, yaygın kültür; hangisi diğerinin yerine kullanılsa mümkün oluyor.

İnsan Zayıf Yaratılmıştır!

İslami Hayat Dergisi Yıl:2013 Sayı:11

Allah sizden yükü hafifletmek ister,
Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
(Nisa Sr: 28)

Dünya üzerinde çok farklı coğrafyalarda yaşayan insanların, şaşılacak bir şekilde bazı ortak doğru ve ortak yanlış bilgisine sahip oldukları görülür. Ör: Zina, yalan, hırsızlık, faiz, zulüm ve doğru sözlülük, dürüstlük, yardımseverlik, sözünde durma, adalet ve nihayetinde tek ilah inancı. Bu durum –aşağı yukarı- tahrif edilmiş semavî kitaplarda ve muhtemeldir ki insanlığın bilgisine sahip olmadığı peygamberlere gelen vahiylerin, insanlık arasından çekilişinden sonra, ilerleyen asırlardaki o vahye dayanan yorumları/öğretiler sebebiyle böyledir. ‘Hiçbir millet yoktur ki içinde bir uyarıcı geçmiş olmasın.’(Fatır Sr: 24), ‘Biz, her topluma bir elçi gönderdik, Allah’a kulluk edin, Tâğut’tan sakının diye.’(Nahl Sr: 36) ayetleri bu yorumu yaparak bu sonuca ulaşmamızı mümkün kılıyor.

Kim Biliyor Kim Anlıyor

Müjde getir, bekliyorum, gece sabaha ermeden

Yoksa çekip gideceğim, kimseye haber vermeden

Yutkunarak ateşimi, karanlığa göstermeden

Ciğerimin yandığını, kim biliyor kim anlıyor


Çare olmuyor gönlüme, ömrü bitmiş ilaçların

Açlığını ne giderir, karnı tok gözü açların

Seni, her hazan mevsimi, yaprak döken ağaçların

Dallarının andığını, kim biliyor kim anlıyor


Üzmez artık pencereme çekilmesi son tülümün

Seni görmek muhal ise teşrifi hoştur ölümün

Yükselen sessiz hecede, seni anarken gönlümün

Kendinden utandığını, kim biliyor kim anlıyor


Elim gözlerimi silip, gönlüm kendini sararken

Her romanda her şiirde, türküde seni ararken

Ağlatan, üzen de dâhil her hali hayra yorarken

Her sefer aldandığını, kim biliyor kim anlıyor


Lütuf yağmuru istedim, rahmet et, diye kuluna

Tutuldukça da şükrettim; kara, yağmura, doluna

‘Var’ denenin yokluğunda, senin tertemiz yoluna

Canımın adandığını kim biliyor kim anlıyor…

Sayfa 33 / 40

VİDEOLAR


Aile ve Toplumsal cinsiyet eşitliği (21.12.2024)
Aile ve Toplumsal cinsiyet eşitliği (21.12.2024)
israil Gerçeği-2-(Arz-ı Mev’ud - Yeşayanın Kehaneti) (06.12.2024)
israil Gerçeği-2-(Arz-ı Mev'ud - Yeşayanın Kehaneti) (06.12.2024)

İsrail Gerçeği-1 (29.11.2024)
İsrail Gerçeği-1 (29.11.2024)
Kur’an’da Önerilen Müslüman Ahlâkı (16.05.2024)
Kur'an'da Önerilen Müslüman Ahlâkı (16.05.2024)

Allah’ın Dostları-Veli/Evliya (23.05.2024)
Allah'ın Dostları-Veli/Evliya (23.05.2024)
Allah Neden Vardır? (02.05.2024)
Allah Neden Vardır? (02.05.2024)

Mutluluk Nedir? (25.04.2024)
Mutluluk Nedir? (25.04.2024)
Kur’an’a Şirk Koşmak.(07.03.2024)
Kur'an'a Şirk Koşmak.(07.03.2024)

Narsizm, Sekülerizm, Deizm. (02.03.2024)
Narsizm, Sekülerizm, Deizm. (02.03.2024)
Rasulullah’ın Kur’an’la İlişkisi (22.02.2024)
Rasulullah'ın Kur'an'la İlişkisi (22.02.2024)

Kur’an’a Göre ’insanların çoğu’ (15.02.2024)
Kur'an'a Göre 'insanların çoğu' (15.02.2024)
Kur’an’a Göre Din Tüccarlığı. (08.02.2024)
Kur'an'a Göre Din Tüccarlığı. (08.02.2024)

Yaşamın Amacı Anlamı. (19.01.2024)
Yaşamın Amacı Anlamı. (19.01.2024)
Kur’an’da İnsana Sorulan Sorular. (12.01.2024)
Kur'an'da İnsana Sorulan Sorular. (12.01.2024)

Sorumluluk Bilinci, Kur’an’a Göre İnsanın Sorumlulukları. (04.01.2024)
Sorumluluk Bilinci, Kur'an'a Göre İnsanın Sorumlulukları. (04.01.2024)
İnsanın Dünya Sınavının Konuları (28.12.2023)
İnsanın Dünya Sınavının Konuları (28.12.2023)

Kur’an’ın Aile Önerileri (21.12.2023)
Kur'an'ın Aile Önerileri (21.12.2023)
Cihad Nedir? (14.12.2023)
Cihad Nedir? (14.12.2023)

Allah’ın Orduları (07.12.2023)
Allah'ın Orduları (07.12.2023)
Lanet-Lanetlenme Nedir? (30.11.2023)
Lanet-Lanetlenme Nedir? (30.11.2023)

Siz Diyorsunuz ki - Kur’an Diyor ki (26.10.2023)
Siz Diyorsunuz ki - Kur'an Diyor ki (26.10.2023)
Sadaka ve Zekat Nedir? Kaç Çeşit Sadaka Vardır?(09.11.2023)
Sadaka ve Zekat Nedir? Kaç Çeşit Sadaka Vardır?(09.11.2023)

Kur’an’ın Anlaşılması Önündeki Engeller ’Çeviri Sorunu (02.11.2023)
Kur'an'ın Anlaşılması Önündeki Engeller 'Çeviri Sorunu (02.11.2023)
Ecel ve Ecel i Müsemma (19.10.2023)
Ecel ve Ecel i Müsemma (19.10.2023)

Kader Nedir? Kader Algımız Nedir? (12.10.2023)
Kader Nedir? Kader Algımız Nedir? (12.10.2023)
Kıyamet Çeşitleri (05.10.2023)
Kıyamet Çeşitleri (05.10.2023)

Kadın Çıkmazları (20.06.2021)
Kadın Çıkmazları (20.06.2021)
Ailevi Mutluluğun Temel İlkeleri  (23.04.2019)
Ailevi Mutluluğun Temel İlkeleri (23.04.2019)
Joomla templates by Joomlashine